top of page

KURSLAR

otizm_spektrum_bozuklugu_nedir_nasil_anlasilir_11827.jpg

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUKLARI

Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu metinde otizm spektrum bozukluğu için kullanım kolaylığı nedeniyle zaman zaman otizm terimi kullanılmıştır.

 

       Bugün, otizm spektrum bozukluğuna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Çevresel faktörlerin de otizme yol açabildiğine ilişkin görüşler vardır. Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır.

Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum bozukluğunu her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır.

 

Erken Teşhisin Önemi

      Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabilmekte, gelişim sağlanabilmekte, büyük ilerleme kaydedilmekte ve hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabilmektedir

ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLER DESTEK EĞİTİM PROGRAMI

Zihinsel yetersizlik, bireyin doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrasında yaşadığı bir takım sıkıntılardan kaynaklı olarak, ortalamanın altındaki zeka işlevi ile birlikte, kendine yeterliliğinde, öz bakım ve akademik becerilerinde, iletişiminde, sosyal ve davranışsal becerilerde yetersiz olma durumudur.  

 Zihin engeli olan çocuklar, akıl yürütme, soyut kavramları anlama ve zihinsel işlemler yapmada zorluk yaşadıkları için genellikle sınıf düzeyinin gerisinde kalmaktadırlar.

Genel olarak bu çocukların özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Öğrenmede yavaşlık,

  • Dikkat dağınıklığı,

  • Konuşma bozukluğu ve gecikmiş konuşma,

  • Duyu-motor problemleri,

  • Günlük yaşama ilişkin becerilerde yetersizlik (hafif düzey zihinsel yetersizliği olan bireylerde daha az düzeydedir)

  • Sosyal becerilerde yetersizlik (hafif düzey zihinsel yetersizliği olan bireylerde daha az düzeydedir)

     Bu özellikler genel olarak tüm zihinsel engelli çocuklarda görülmekte ancak bu becerilerdeki başarısı, zihinsel özrün derecesine göre değişmektedir. Örneğin hafif derecede zihinsel yetersizliği olan bir çocuk sosyal gelişimi ve günlük yaşam becerilerinde yeterli bir çocuktur. Temel probleminin öğrenme ve dikkat dağınıklığı ile ilgili olduğu kabul edilmektedir. Orta/ağır derecede zihinsel yetersizliği olan çocuk ise bu alanların tümünde birden yetersizlik gösteren, destek gereksinimi olan çocuktur.

ÖZEL ÖĞRENME 
GÜÇLÜĞÜ

Özgül Öğrenme Güçlüğü Nedir?

Özgül öğrenme güçlüğü; genetik ve çevresel faktörlerden kaynaklandığı varsayılan, nörobiyolojik temelli bir durumdur. Çoğunlukla ilkokula başlandığı zaman akademik becerilerin akranlardan geride olmasıyla fark edilmekte ve tanılanmaktadır. Ülkemizde genellikle ilkokul 1. Veya 2. Sınıfta ÖÖG tanılanmaktadır fakat yapılan araştırmalar tanılama ve müdahaleye başlamada en etkili zamanın 60 – 72 ay arasında olduğunu ortaya koymaktadır.
Disleksi, diskalkuli ve disgrafi olmak üzere özgül öğrenme güçlüğünün üç alt çeşidi vardır.

Özgül Öğrenme Güçlüğü Belirtileri Nelerdir?

  •  Çok fazla dışa dönük ya da içine kapanık kişilik özellikleri sergileme.

  •  Sıralı ezber gerektiren kavramları ezberlemede güçlük yaşama.

  •  Görsel dikkat ve görsel ayırt etme de sorunlar yaşayabilme

  •  İşitsel dikkat ve işitsel ayırt etme de sorunlar yaşayabilme

  •  Akademik becerilerin öğrenilmesinde güçlük yaşama.

  •  Okulöncesi becerilerde kavramları karıştırma.

  •  Konuşmanın gecikmesi veya diğer konuşma bozukluklarının eşlik edebilmesi

  •  Psikomotor becerilerde akranlarına göre gerilik yaşayabilme

  •  Öğrenme stratejilerini, kendi kendine ders çalışma sistemini geliştirememe.

  •  Lateralleşme çalışmalarında, mekansal uzamsal ilişki kurmada ve yer yön kavramlarında güçlük yaşama.

  •  Duyusal işlemleme hızında yavaşlık   

Özgül Öğrenme Güçlüğünde Nasıl Çalışılmalıdır?

Özgül öğrenme güçlüğünde en etkili müdahale erken müdahaledir. Bireyin yaş gelişimine göre güçlü ve zayıf olduğu bütün gelişim alanları tespit edilerek bireye görelik esasına dayalı bir program ve müdahale yöntemleri seçilmelidir. Uygun çevre ve koşullar sağlanarak uygulanan nitelikli bir eğitim programı özgül öğrenme güçlüğünde başarıyı da beraberinde getirmektedir.

EĞİTİMLERİMİZ

İlkadım Özel Eğitim kursları, öğrencilerin denenmiş ve onaylanmış öğrenim yöntemleriyle her sınav ortamında başarıya ulaşabilecek şekilde eğitim alabilmelerini sağlamak amacıyla uzman eğitmenlerce tasarlandı. Sunduğumuz kursların listesine aşağıdan göz atabilirsiniz.

otizm_spektrum_bozuklugu_nedir_nasil_anlasilir_11827.jpg

DİL KONUŞMA BOZUKLUĞU OLAN BİREYLER DESTEK EĞİTİM ODASI

      Konuşma bozukluklarının fizyolojik, nörolojik olarak birçok farklı nedeni bulunmasının yanı sıra çocukluktan gelen ortamın kişinin üzerinde yarattığı travmalarda konuşma bozukluğunu tetikleyen en önemli nedenler arasında yer alabilmektedir. Özellikle otizm ve zeka geriliği konuşma yeteneği üzerinde büyük etkilere sahip olup aynı zamanda iletişimi en fazla zorlayan nedenler arasında yer alır. Günümüzde en sık karşılaştığı rahatsızlıklardan biri olan öğrenme güçlüğünün de konuşmada zorluk yaşanmasının başlıca sebepleri arasında yer almaya başlamıştır.

  Dil ve konuşma bozuklukları genel olarak karşımıza;

  • Konuşulan kelimeleri karşı tarafın anlamasını zorlaştıran artikülasyon bozuklukları

  • Sözel ifadelerin anlaşılması ve kavranmasında yaşanan bazı sorunlar alıcı dil problemleri

  • Düşünce ya da duygularını kelimelerle ya da sembollerle ifade etmede yaşanan bazı sorunlar ifade edici dil problemleri

  • Konuşmada ki akıcılık, hız, ritim, duraksama gibi yaşanan sorunlar kekemelik

  • Konuşma anında sesin şiddeti veya kalitesinden dolayı yaşanan sorunlar ses bozuklukları

  • Dudak Damak Yarıkları

  • İşitme kaybına bağlı konuşma bozuklukları

  • Beyinde ki dil alanlarında birinde ya da birden fazla bölgesinde yaşanan sorunlar ile ortaya çıkan dil bozukluğu olan afazi

  • Konuşma düzeneğini kontrol eden kaslarda ki koordinasyon bozukluğu, anlaşıla bilirliğin etkilendiği bir motor konuşma sorunu olan Dizatri

  • Bireyin dil becerilerinin yaşına göre beklenen seviyeyi göstermemesi olan Gecikmiş Dil ve Konuşma problemi olarak karşımıza çıkmaktadır.

BEDENSEL YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLER DESTEK EĞİTİM ODASI

Fizyoterapi ve rehabilitasyon; bireyin doğuştan veya sonradan, herhangi bir nedenle oluşan kalıcı veya geçici yetersizliklerinin değerlendirilip, kaybedilmiş bazen de sınırlanmış olan fonksiyonel kapasitesinin belirlenerek tedavi edilmesini, psikolojik sosyal mesleki açıdan da desteklenerek günlük yaşamda olabilecek en yüksek seviyede bağımsız duruma gelmesini sağlamak için kişiye özel belirlenilen tedavi programının fizyoterapist tarafından uygulanılmasıdır.

Kurumumuzda Fizyoterapi ve Rehabilitasyon programına dahil edilen hasta grupları;

  • Çoklu Skleroz

  •  Ortopedik Bozukluklar

  •  Stres Yaralanmaları

  •  Duyusal Algı Problemleri

  •  Serebral Palsi (Beyin Felci)

  •  Mental Motor Retardasyon (MMR)

  •  Konjenital (Doğuştan) Anomaliler

  •  Spina Bifida (Omurga ayrıklığı ya da açıklığı)

  •  Periferik Sinir Yaralanmaları (Brakial Pleksus)

  •  Ameliyat Öncesi ve Sonrası Rehabilitasyon

  •  Kas hastalıkları (Duchenne Muskuler Distrofi, SMA vb.)

  •  Genetik Sendromlar (Down Sendromu, Redd Swndromu vb.)

ERGOTERAPİ-DUYU BÜTÜNLEME DESTEK EĞİTİM ODASI

Ergoterapi başta otizm, epilepsi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi psikiyatrik hastalıklar olmak üzere farklı birçok hastalığın da tedavisinde başvurulan; sağlığın ve refahın artırılmasını amaç edinen danışan merkezli bir sağlık mesleğidir.

Öncelikli hedef kişinin yaşam kalitesini arttırarak toplumsal hayata katılımını sağlamaktır. Zihinsel, fiziksel, duyusal, görsel, sosyal, çevresel, duygusal alanlarda zorluk çeken, özel tedaviye ihtiyaç duyan, dil gelişiminde yaşanan problem nedeniyle konuşmakta sıkıntı yaşayan, davranışsal anlamda problem çektiği için uyum sağlamada zorluk yaşayan kişilere uygulanır. Ergoterapi her yaş grubundaki kişiye uygulanabilir.

Ergoterapistler (iş ve uğraşı terapisti) bu tarz problemler yaşayan kişilerin yapmaya ihtiyaç duydukları, yapmak istedikleri ya da farklı kişiler tarafından yapmaları beklenen uğraşları gerçekleştirebilme yeteneklerini kazanmaları veya bu yeteneklerini artırmaları için insanlarla ve topluluklarla çalışırlar. Ergoterapistler bu çalışmalarda genellikle ya uğraşlarını değiştirirler ya da çevreyi değiştirerek kişilerin tedavi sürecini hızlandırmaya çalışırlar. Ergoterapi kişi merkezli bir sağlık mesleği olduğu için ergoterapistler bire bir kişilerle, gruplarla veya  topluluklarla işbirliği içinde çalışabilmek için gerekli bilgi, birikim ve deneyime sahip olmalıdır. Üniversitelerde alınan ergoterapi eğitimi de bunu hedefleyerek öğrencilerine tıbbi, sosyal davranışsal, psikolojik, psikososyal ve ergoterapi bilimi alanlarında kapsamlı bir eğitim vermelidir.

Ergoterapistler aynı zamanda herhangi bir fiziksel rahatsızlığa da bağlı olmaksızın bir nedenden veya bazı nedenlerden dolayı toplum tarafından dışlanmış veya katılımı kısıtlanmış olan kişilerle de çalışır. Bu nedenlerden biri; sosyal ya da kültürel azınlık bir grubun destekçisi olmak veya direkt bu gruplardan birinde yer almak olabilir.

bottom of page